SON DAKİKA

1medya – KAHRAMANMARAŞ HABER SAYFASI
Kurukafa
Arzuhan Akkaş Doğan
Arzuhan Akkaş Doğan

Çok kıymetli, Rahmetli Öğretmenim Ferhan GÖK anısına

Çok kıymetli, Rahmetli Öğretmenim Ferhan GÖK anısına
Bu haber 05 Aralık 2021 - 17:55 'de eklendi.
Paylaş

Işığım, Kıymetlim, Yol gösterenim.  BENİM CANIM ÖĞRETMENİM,

Anlatacağım o kadar çok şey varki size, hepsini bu satırlara sığdıramayacağım.Kendimi  ifade edemeyeceğim korkusu ile başlıyorum sözlerime. Bakınsize  neleranlatacağım öğretmenim:Tek bir dokunuşunuzun bende açtırdığı çiçekleri, güzel bir sözünüzün beni uçurduğu masal ülkelerini, yüzüme gülümsediğinizde sevinçten sabahlara kadar uyumadığım geceleri ve ilmek ilmek dokuduğunuzbeni.

Biliyor musunuz öğretmenim,ben de sizin gibi bir öğretmenim artık. Hani yapamıyorum diye tahtada ağlamıştım da gelip başımı okşamıştınız. Sen bunu yaparsın miniğim diyerek, uzun uzun anlatmış, göz yaşlarımı silmiştiniz. Nasıl mutlu olmuştum sayenizde. Daha bir hevesle başlamıştım öğrenmeye. İşte o gün niyet ettim öğretmenliğe. Öğretmen olacaktım büyüyünce. Hem de tıpkı sizin gibi bir öğretmen. Oldum da sayenizde. Bilmiyorum sizin gibi yapabiliyor muyum mesleğimi, bilmiyorum sizin gibi dokunabiliyor muyum minicik kalplere? Ama uğraşıyorum öğretmenim. Elimden geleni yapıyorum inanın. Hep sizin öğrettikleriniz, hep sizin izleriniz var öğrencilerime her hitabetimde.

Hep doğru olun, derdiniz bize. “Dürüst olun. Haksızlığa uğrayanın yanında, haksızlıkların tam karşısında. Paylaşın ekmeğinizi, suyunuzu. Paylaştıkça büyürsünüz. Kimsenin hakkına uzanmasın elleriniz ve sevin insanları, sevin hayvanları. Güler yüzlü olun. Bir ağaç dikin dünyaya. Kalbinizin sesini dinleyin. Vicdanlı olun. Kulağınıza küpe olsun bunlar.”  Ben küpelerimi hiç çıkarmıyorum öğretmenim. Sizin taktığınız gibi duruyorlar. Şimdi onları kendi öğrencilerime takmaya çabalıyorum sayenizde.Ben de ilmek ilmek dokumaya çalışıyorum öğrencilerimi,sizin öğrettiklerinizle.

Temizliği anlatırdınız bize. Tarağınız, aynanız olsun çantanızda, bir de mendiliniz. Ayakkabı boyası aldırmıştınız bize vecila. Üçüncü sınıfta kan gurubumuzu öğrenmiştik sayenizde. Dördüncü sınıfa giderken İstiklal Marşı’mızı, Gençliğe Hitabe’yi. Beşinci sınıfta mezun etmem sizi, demiştiniz öğrenmezseniz Ayetel Kürsi’yi. İğne iplik getirtip hepimize düğme dikmeyi öğretmiştiniz. Sofra adabını, görgü kurallarını. Meğerse hayatı öğretmişsiniz bize öğretmenim. Sonradan anladım. Ama inanın hiç unutmadım. Aynısını öğretmeye çalışıyorum miniklerime.

Bir gün kahvaltımı yapmadan gelmiştim okula.  İyice acıkmıştı karnım ilerleyen derslerde. Başımı kaldıramıyordum masamdan. Yanıma yaklaşıp usulca,“Neyin var?” demiştiniz. Söylemesem de anlamıştınız halimi. İlk sorunuzdu, “Karnın aç mı?” Nasıl şaşırmıştım. Bir bakışla, nasıl anlayabilirdi ki insan karşısındakinin aç olduğunu? Evet bile diyememiş, gevelemiştim.Kem, küm. Zil çalar çalmaz bir simit, bir ayran almıştınız bana.Beni utandırmamak için de gizlice yanınıza çağırıp orada yedirtmiştiniz. Utanarak yemiştim. Ah be öğretmenim.

Unutur muyum hiç? Unutabilir miyim öğretmenim? Nasıl öderim hakkınızı. Şimdi gözlerine bakarak anlıyorsam bir öğrencimin sıkıntısını, bu sizin sayenizde. Şimdi öğretebiliyorsam bir öğrencime iyiyi, doğruyu; aşılayabiliyorsam vatan sevgisini, millet sevgisini, bayrak aşkını;gösterebiliyorsam doğru yolu, ışık olabiliyorsam çocuklarıma hayat yolunda, sizin yaktığınız sönmeyen ışık sayesinde öğretmenim.

Dün sabah telefonum çaldı. Bir öğrencim aradı beni. Çok mutlu oldum. Büyümüş,öğretmen olmuş. Bana diyor ki, “Öğretmenim hepsi sizin sayenizde.” Bir de ekliyor, “Aynı sizin gibi bir öğretmen olacağım, aynı sizin gibi yol açacağım miniklerime.”  Nasıl burkuldum öğretmenim. Ona dedim ki,“Hayır çocuğum, benim gibi değil, aynı sen de benim öğretmenim gibi olacaksın. Çünkü ben hep onun gibi olmaya çalıştım.Çünkü herşey onun sayesinde.”

Bir de üzüldüğüm, beni kahreden bir şey var ki; ben bu cümleleri kuramadım size. Arayıp hiç size söyleyemedim öğretmen olduğumu ve her şeyi size borçlu olduğumu. Hep sizin gibi olmaya çalıştığımı. Öpemedim ellerinizden. Affedin öğretmenim, affedin beni. Çok geç kaldım biliyorum. Şimdi gelsem mezarınızın başına. Anlatsam, anlatsam duyar mısınız sesimi? Affeder misiniz beni? Mekanın Cennet, Kabrin Nur dolsun öğretmenim. Tıpkı senin bizi aydınlattığın gibi aydınlık olsun, ışık dolsun kabrin. Huzurla uyu. Gözün arkada kalmasın. Senin yolunda, senin izinde, senin öğrettiklerinle… Bıraktığın yerden aynen devam etmekteyim bu yüce mesleğe.

Etiketler :
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA